Azospermi (Azoospermi) erkeğin menisinde canlı veya cansız fark etmeksizin hiç sperm hücresinin oluşamaması durumudur.
Erkeklerin genel olarak mutlu bir evlilikleri ve evliliklerinin meyvesi çocuklarının olması hayalleri vardır. Onlar için, yeni doğan çocuğunu kucağına almak ve babalık duygusunu yaşamak tarif edilemez bir duygudur.
Fakat ne yazıktır ki her erkek bu duyguyu yaşayamıyor. Özellikle kendilerinden kaynaklanan sorunlar nedeniyle babalık duygusunu yaşayamıyorlar.
Kısırlık durumu sadece kadınlara özgü değildir. Erkeklerde de bu durum söz konusudur. Sperm sorunu nedeniyle erkekler de kısırlık problemi yaşayabiliyorlar. Fakat bu durumu sakinlikle ve olgunlukla karşılayabilirsiniz.
Azospermi (azoospermi) nedir ve nasıl tedavi edilir? Sorusuna ışık tuttuk. Makalemizi okuduktan sonra, doğru ve yerinde bir tedaviyle siz de bir çocuk sahibi olabilirsiniz.
Erkeğin menisinde canlı veya cansız fark etmeksizin hiç sperm hücresinin oluşamaması durumudur. Bu durum, doğumda mevcut olan bir hastalık ile ya da yaşamın daha ileri bir döneminde ortaya çıkabilir. Ayrıca vazektomiden sonra da azospermi gelişebilir.
Azospermide sorun, genellikle sperm kanalları açık olmasına rağmen, testislerde olgun sperm üretiminin gerçekleşmemesinden kaynaklanıyor.
Bu sorun testis iç dokunuzdaki kusurlardan kaynaklanabilir. Bununla birlikte sperm hücresi üretiminden sorumlu olan hormonların salgılanmasını sağlayan hipofiz bezindeki sorunlardan da kaynaklanabilir.
Yeni tedavi yöntemleri geliştirilse de henüz azospermi tedavisinde 0 başarı yakalanamadı. Bu hastalık sağlıklı erkeklerin yaklaşık yüzde 1’inde, kısır erkeklerin de -15’inde görülür.
Bu hastalığa yol açan belli başlı nedenler bulunuyor. Bunlar;
Azospermi tanısını koyabilecek kesin bir belirti bulunmuyor. Bu hastalık kişide, herhangi bir şikayete veya gözle görülür bir soruna neden olmadığından kesin bir belirtiden söz edilemiyor.
Bazı ürologlara göre; meninin sarımsı, yeşilimsi, hatta kırmızımsı renk alması, meninin normalden fazla ve koyu olması, farklı bir kokuya sahip olması durumunda azorspermiden şüphe duyulması gerektiği belirtiliyor.
Korunmaksızın ve düzenli olarak ilişkiye girmenize rağmen çocuk sahibi olamıyorsanız uzman bir doktora görünmenizde fayda vardır. Eşiniz Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümüne giderken siz de Üroloji bölümüne başvurmalısınız.
Size azospermi tanısı konabilmesi için baba olamama yani kısırlık şüphesi taşımanız gerekiyor. Bu şüpheyi taşıyorsanız hastanenin üroloji bölümüne başvuruyorsunuz. Uzman doktor, birkaç tetkik ve muayene sonucunda azospermiden şüphelenebilir.
Dünya Sağlık Örgütü, bir erkeğe azospermi tanısı konabilmesi için, erkekten en az 2 kez meninin mikrosobik incelenmesi kriterini getirmiştir. Bu doğrultuda doktor sizden meni örneği alarak ayrı ayrı mikroskobik incelemesini yapıyor.
Tanısal Testler; Sizden en az 1 ay ara ile alınan meni örneklerinde sperm bulunamazsa azospermi tanısı konulabilir. Bu durumda; testis muayenesi, hormon tetkikleri ve ultrasonografi uygulanıyor.
Menide hiç sperm bulunmaması durumu olan azosperminin iki türü vardır; Obstrüktif denilen birinci türde, sperm üretilmesine rağmen spermin dışarı atılamama durumudur.
Kanal sistemindeki tıkanıklık nedeniyle spermler dışarı atılamaz. Obstrüktif azospermi, tüm vakaların yüzde 40‘ını oluşturuyor
Non-obstrüktif denilen ikinci türde, testis dokusunda sperm üretilememe durumu söz konusudur. Çoğunlukla hormonal dengesizlikler sonucu kendini gösterir. Non- obstrüktif azoospermi, tüm vakaların yüzde 60‘ını oluşturuyor
Ayrıca azospermi genel olarak tıkanıklığa bağlı olan ve olmayan olmak üzere iki grupta inceleniyor.
Tıkanıklığa bağlı azosperm; Doğuştan sperm kanalarının bir bölümünün eksikliği, genital enfeksiyonlar ve cerrahi girişimler sonrası tıkanıklığa bağlı azospermi gerçekleşebiliyor. Bunun sonucunda da spermler dışarı atılamıyor. Kanalların tıkanmasına yol açan sebepler de şunlardır;
Vazektomi; Spermin taşındığı kanalların bağlanması Doğuştan vas deferens yokluğu: Vas deferens, spermin taşınmasını sağlayan kanallardır. Bu durumda sizden genetik testler de istenebiliyor. Enfeksiyonlar: Klamidya, bel soğukluğu gibi seksüel geçişli hastalıklar
Tıkanıklığa bağlı olmayan azosperm; genetik bozukluklar, testislerin doğuştan yukarıda kanallarda kalması, testis torsiyonu, bazı enfeksiyonlar ve radyasyon sonucunda tıkanıklığa bağlı olmayan azosperm gelişebiliyor.
Uzman ürolog tarafından size azospermi tanısı konmuşsa öncelikle fiziki muayene ve laboratuar tetkikleri uygulanıyor.
Fiziki muayene ile vas deferens kanallarının varlığı tespit ediliyor. Bu kanalların gelişimi böbrek gelişimiyle paralel olduğundan böbrekler de kontrol ediliyor.
Kistik fibröz hastalarında da bu kanalların oluşumu gerçekleşmeyebiliyor. Bu tür hastalarda da PESA, TESA ve TESE yöntemleriyle sperm elde ediliyor.
PESA, iğneyle epidemise girilmesi; TESA, iğneyle testise girilmesi; TESE de, testisten doku örnekleri alınması yöntemleridir.
Azospermi hastalığı sperm yokluğu olduğu için doğal yollarla çocuk sahibi olamıyorsunuz. Bunun yanında; kanal tıkanıklığı, hormon eksikliği ya da varikosel durumlarında, tedavi sonrası düşük ihtimal de olsa doğal yoldan çocuk sahibi olabiliyorsunuz.
Azospermi tedavisine başlanmadan önce sizde azospermi olup olmadığı ve varsa derecesi tespit ediliyor. Bunun için de spermiogram uygulamasıyla 2 hafta ara ile meninize bakılıyor. Sperm hücresine hiç rastlanmazsa azospermi tanısı konuluyor.
Tanıdan sonra ön üroloji ve kromozom değerlendirmesi yapılıyor. Bu değerlendirmelerin yapılmasının nedeni azospermik olguların yüzde 10-12’sinde yapısal veya sayısal kromozomal sorunların bulunmasıdır.
Azospermi tanısı konan hastaların yüzde 7'sinde genetik bozukluklar bulunuyor. Genetik bozukluklar alyuvar hücrelerinin incelenmesiyle teşhis ediliyor. Ayrıca tüp bebek uygulaması sırasında kromozom sayısının kontrolü sağlandığında genetik bozukluğun, bebeğe aktarılması da önlenmiş oluyor.
Mikroskobik TESE, azospermi tanısı konan hastalarda en başarılı biyopsi yöntemidir. Bu yöntemde yumurtalık dokunuz mikroskop altında inceleniyor.
Yumurtalık dokusunda sperm bulunabilecek bölgelerde sperm arayışı yapılıyor. Genellikle sperm bulunuyor. Fakat sperm bulunmazsa alınan doku örnekleri patolojiye gönderiliyor.
Patoloji sonucuna göre size tedavi uygulanıyor ve yeniden mikroskobik TESE uygulanıyor. Kanallarda tıkanıklık olması durumunda biyopsiyle sperm hücresi elde ediyorlar.
Azospermi, kimyasal tedavi ve radyoterapi tedavileri sonrasında da görülebiliyor. Kanser tedavisi gören özellikle genç yaştaki erkeklerin en büyük korkularından biri de baba olamama korkusudur. Fakat bu duruma tıp çare bulmuş durumda. Alınan önlem ve uygulamalarla sizin de baba olma yolunuz açıktır.
Kanser teşhisi konduktan sonra, tedaviye başlamadan önce ilk olarak, semen analizi yaptırmanız gerekiyor. Bu analizle sperm sayınız kontrol ediliyor.
Yeterli sayıda sperm görüldüğünde sperm dondurma işlemi uygulanıyor. Böylece kanser tedavi sonrası azospermiye uğrasanız bile hali hazırdaki dondurulmuş spermlerinizle çocuk sahibi olabiliyorsunuz.
Kanser tedavisinden önce de azoospermi (sperm yokluğu) sözkonusu ise Mikro-TESE işlemi uygulanıyor. Elde edilen spermler donduruluyor. Azoospermik kanser hastalarında kemoterapi veya radyoterapi öncesi uygulanan Mikro –TESE işlemine Onko TESE deniliyor.
Girne IVF tüp bebek merkezi ile iletişime geçebilmek için bu linke tıklayabilirsiniz.